Bir Sayfa Seçin

ABD’de Yerel Bankalar, Etik Bankacılık, Kredi Birlikleri

Yazan: Maria Fotopoulos (çeviri: Gökhan Koç)

[editörün notu: Bu yazıyı daha ziyade Amerika’da küçük bankalar, kredi birlikleri ve Etik Bankacılığın bugünkü durumu üzerine verdiği bilgiler için seçtik. Yazı, permakültür yaklaşımına çok sahip olmadan, ortalama Amerikalıya bu konularda bilgilendirme amacını taşıyor. Dolayısıyla, yer yer belirtilen “krizden çıkmak için ya da krize karşı bir sübap olarak yerel para birlikleri” fikri, elbette, bizim açımızdan hayli yetersiz kalmakta. Lakin, yürünecek yol uzun ve zorlu ama bir yerden başlamak gerekiyor.]

 

Her ne kadar yaşadığımız bölgedeki yerel çiftçilerden ürün almanın veya komşu tüccarlardan alışveriş yapmanın daha iyi olduğunu en nihayet kavramış olsak da, ekonomi yapımızdan kaynaklanan sebeplerden dolayı hâlâgüvenilir” bir isme doğru yönelmekteyiz. Belki de bankaların nasıl çalıştığına dair bilgi eksikliğimiz buna sebep oluyordur.

Muhteşem Yaşam filminde yer alan küçük kasaba Bedford’daki Bedford Ev Kredisi Firmasının batışına ilişkin zihnimizde yer alan ortak kırılgan düşünce yüzünden, en azından herşey kötüye giderse güvenecek bir yer olarak gördüğümüz büyük firmalara bağlı kalmayı sürdürmekteyiz.

Better Business Bürosuna göre 2008 yılından beri müşterilerin yüzde 42’si bankalardan şikayet etmekte. Yakın tarihli Zogby anketine göreyse de memnun olmayan müşterilerin %32’si bankalarından ayrılmayı düşünmekte ve %14 kadarı ayrılmış bulunmakta. Doğru ya da yanlış, banka yöneticilerinin ikramiyeleri ve büyük bankaların almış olduğu 700 milyar dolarlık yardım paketi hakkında duyulan yaygın öfke, birçok banka müşterisini banka tercihlerini yeniden düşünmeye itmekte.

Yüksek faizli kredi kartı ücretleri -ve inanılmayacak denli tuhaf kişisel hikayeler- neticesinde çok büyük bankaların -buradaki kiralık kasalarının içerikleri gümbürtüye giden- aktif müşterileri de ciddi şekilde homurdanmakta.

Wells Fargo, Citigroup, Chase ve Bank of America trilyonlarca dolardan oluşan bilanço varlıklarına sahip olabilir; ancak söz konusu fonlar zor bela kazandığımız varlıklarımızla güçlü yerel topluluklar yaratılmasını desteklemek yerine, bunları Wall Street veya egzotik küresel merkezlere akıtmakta. Genellikle 1 milyar dolar ve altı bilanço büyüklüğüne sahip topluluk bankalarıysa yerel ortamla daha uyumlu olma eğiliminde. Örneğin 2009 yılında küçük işletmelerin büyük bankalardaki toplam kredi portföyündeki payı %20’den daha az olmasına rağmen, topluluk bankalarında bu oran toplam kredi portföyünün yarısına karşılık gelmekte.

Bağımsız Amerikan Topluluk Bankaları Birliğine göre, topluluk bankaları kredilerinin çoğunu mevduat sahiplerinin yaşayıp çalıştığı bölgedeki kurumlara aktarmakta, böylece yerel yaşamın canlanmasına ve büyümesine yardımcı olmakta. Toplam 8,200 Amerikan bankasından yaklaşık 8,000 tanesi yerele ait topluluk bankalarından oluşmakta. Bunlardan 300 civarında Kaliforniya’da bulunmakta, bunların yaklaşık %75’i 1 milyar ve daha az bilanço varlığı tanımına uymakta.

Hal böyleyken, Finansal Krizi İnceleme Komisyonu tarafından sorulduğunda küçük, yerel banka ve finans kuruluşlarının artık geçmişte kaldığını belirten Citigroup eski yönetim kurulu başkanı ve en üst düzey yöneticisi Charles Prince gibi güçlü bankacıların yorumlarına rağmen, oldukça yeterli sayıda bireysel ve küçük işletmelerin büyük bankaların alternatiflerine doğru yönelmesi yerel bankacılığı güçlendirmektedir.

Kalifornia Partner Bankası başkanı ve üst düzey yöneticisi Bruce Mills, topluluk bankalarının önemli olduğunu çünkü müşterilerini tanıdıklarını ve müşterilerinin hangi pazarda çalıştığını bildiklerini ifade ediyor. Yönettiği bankası Güney Kaliforniyada firmalar arası hizmet veren Bills ayrıca, müşterilerinin belirli bir ürün veya hizmete uymalarını sağlamak yerine onların ihtiyaçlarını anlayarak onlara uygun ürün ve hizmetleri bulmaya odaklandıklarını da belirtiyor.

Büyük bankalar, ihtiyaçları önceden tasarlanmış ve geniş bir kitleye yönelik ürünler sunan müşteriler için uygundur. Fakat Mills gibi topluluk bankacıları kendilerini müşterilerini çok iyi anlayıp onlara uygun kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak ayrıştırmakta. Bu tip bankacılar müşterileriyle yüz yüze iletişim kurmakta, onların gerçekten ihtiyaç duydukları bankacılık hizmetlerini konuşabilmekte. Mills, biraz da retorik olarak, “Başka nerede bankanın başkanına ulaşıp, ona soru sorabilirsiniz” diye soruyor. “Bu ancak bir topluluk bankasında mümkündür”.

Çiftçiler ve Tüccarlar Bankasının dördüncü kuşak yönetim kurulu başkanı Henry Walker da güvenilir bir sağduyuyla yönetilen  hizmet odaklı topluluk bankacılığının değerini  önemsemekte. Hem ticari hem de küçük işletme bankacılığı konusunda tüm hizmetleri sunan, Long Beach merkezli kurum, Güney Kaliforniyada 100 yıldır bulunmakta, eyalet içerisindeki en güçlü ve ülkedeki güçlülerden biri olan bir banka olarak bilinmekte.

Walker bankanın 2009 yılı dördüncü çeyreğindeki net gelirinin bir önceki yılın aynı dönemindeki 2.9 milyon dolardan 10.1 milyon dolara çıkmasını, insanların büyük bankalardan topluluk bankalarına doğru dönüş trendindeki yükselmeyi gösterdiğini ifade ediyor. Konut piyasasındaki fiyatların yükseldiği dönemde riskli kredilere yatırım yapmadıklarını belirten Walker, temel mevduat hesaplarındaki büyümenin, bankasının gücü ve istikrarının kanıtı olduğunu söylüyor.

Müşteriler ile -bazılarının 20 yıldan fazladır bankada olduğu- çalışanlar arasındaki yakın ilişkiler bankanın diğer bankalardan önemli farklarından biri. Walker, müşterinin bankayı arayabileceği ve aradığında onu ve işini bilen birisi telefonu açıp ona yardımcı olacağını belirtmekte.

Kredi Birlikleri

Büyük bankalara bir diğer alternatif de 19. Yüzyılda Avrupa’da yiyeceklerde yaşanan sıkıntıyı azaltmak gerekliliğiyle doğan, Amerika’da kendine özgü olarak 1934 yılında Federal Kredi Birlikleri Hareketi olarak düzenlenen kredi birlikleri konseptidir.

Kazançların ortaklara ait olduğu kâr amaçlı bankalardan farklı şekilde, kredi birlikleri kâr amacı taşımaz ve üyelerine aittir. Bu da kredi birliklerinin kazançlarının üyelerine düşük faiz oranlı kredi, yüksek faiz oranlı mevduat ve düşük işlem ücreti olarak aktarılması anlamına gelir. Federal Mevduat Sigorta Kurumu tarafından sigortalanmış bankalar gibi, kredi birliklerindeki hesaplar da 250.000 Dolara kadar Ulusal Kredi Birlikleri Yönetimi ve federal hükümet tarafından sigortalıdır.

Federal hükümet ve devlet tarafından düzenlenen kurallara göre, kredi birlikleri bankalar tarafından verilen ATM erişebilirliği, doğrudan ödeme, online bankacılık, kredi kartı ve kredi verme gibi hizmetleri sunabilir. Herkes kendi alanına uygun olarak bir kredi birliğine üye olabilir, bu da bir ortak üyelik tabanı yaratır. Bu ortaklık bir coğrafi bölge temelinde veya bir sendika, okul ya da kooperatif topluluğuna üye olma veya buralarda işveren olma temelinde kurulabilir. Kredi birliğine katılmanın miktarı genel olarak asgari 5 ile 10 dolar arasındadır, ancak asgari bakiye miktarına ilişkin bir koşul da bulunuyor olabilir.

2009 yılında 18,000 yeni üye ekleyerek üye sayısını toplamda 200.000’e ulaştıran Kinecta Federal Kredi Birliğinin pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Cathy Dominguez’e göre, “kredi birlikleri bankaların düşüş yaşadığı alanlarda büyüdü ve genel olarak bankalardan daha hızlı bir büyüme kaydetmekte”.  Önceleri Hughes Uçak İşcileri olarak bilinen birlik de 1940 yılında bir ihtiyaca çözüm olarak doğmuştu. Hughes çalışanları bankacılık işlemleri için öğle yemeği zamanında Los Angeles şehir merkezine giderken çok zaman harcıyorlardı, cevap, oldukları yerde kurulacak bir kredi birliği oldu.

Yeryüzü Etiği

Yaratılan “artı değeri” yeniden yeryüzüne ve insanlara faydalı olmak için yatırmanın ana ilke olduğu Permakültür Kredi Birliğinde, fonlar yerel topluluğa aktarılmakta ve yıkıcı teknolojilere, sömürücü endüstrilere veya duyarlı olmayan toplumsal uygulamalara yatırım yapılmamakta.

Santa Barbara Permakültür Ağı kurucusu ve Permakültür Kredi Birliği yönetim kurulu üyesi olan Wesley Roe, “Permakültür Kredi Birliğini permakültür etikleri ve bunun yansıtıcısı olan kredi politikalarıyla birlikte nasıl işletebileceğimizi öğrendik.” diyor.

Permakültür Kredi Birliği  yakıt verimliliği olan araçlara ve organik tarım yapanlara yönelik sürdürülebilir indirimli krediler sunmakta. Enerji verimliliğini desteklemek üzere, ülkenin her yerinde ama çoğunlukla San Francisco körfez bölgesinde, Santa Barbara’da ve Los Angeles’da yaşayan Permakültür Kredi Birliği (PCU) müşterilerine yönelik olarak, güneşle ısıtma, fotovoltaik enerji sistemleri, ısı yalıtımı ve yağmur suyu toplama uygulayıcılarına ikincil mortgage kredileri sağlamakta.

Permakültür Kredi Birliği 2000 yılında kurulduğunda New Mexico’da 30 yıldır kurulan ilk kredi birliğiydi. Wesley Roe, “İnsanların bize para yatırma konusunda gerçek bir taahhüdü ve bizim de para çekmek için geniş bir tabanımız vardı. İlk yıl 1 milyon dolar  mevduat yatırıldı, şimdi bu rakam 4.3 milyon dolar ve bu yıl da büyümeye devam ederek 5 milyon doları aşacak,” diyor.

Permakültürü Kredi Birliği büyümeye devam ederken, Santa Fe merkezli organizasyon, gruplara ve firmalara yönelik birkaç bin dolarlık küçük krediler verilmesini sağlamak üzere, üyelerin bir kaynak havuzu yarattığı mikro kredi programını geliştirmekte. Bu “yavaş para” olarak da bilinen hareketin bir parçası. Permakültür Kredi Birliği refahı yeniden artırmak amacıyla -Amerika’da zenginliğin temeli olarak da düşünülebilecek- tarımsal tabanla özellikle ilgilenmekte.

PCU, kırsal çiftçileri ve şehir içerisinde yiyecek yetiştiren kentsel sakinleri de içerecek şekilde geniş bir yelpazede 1,000 üyeye sahip. Aynı zamanda PCU üyesi de olan Oakland da bulunan Gigantic Idea Stüdyoları şef stratejisti Shana Levy McCracken, kurumla Yeşil MBA programında okurken tanışmış.Toyata Prius almak isterken, PCU tarafından hibrid ve alternatif yakıtlı araçlar için düşük oranlı krediler verildiğini duymuş.

Verilen hizmetin seviyesinden ve mütevazi bir kredi için bile elinden tutulmasından çok etkilendiğini belirten McCracken, CEO’nun sadece kredi almasına değil uygun bir araba bulmasına dahi yardımcı olduğunu ifade ediyor.

McCracken’in tecrübeleri ona kredi birliğinde yüksek seviyede bir hesap verilebilirlik olduğunu göstermiş.  Bunun mükemmel bir alternatif ve değerlerinize uygun şekilde yaşamak için etkileyici bir yol olduğunu belirten McCracken, kendisini bir topluluğun parçası gibi hissettiğini, birliğin kendisiyle bağlantıda kaldığını ve parasının PCU ile birlikte nereye gittiğini bildiğini ifade ediyor.

Kaynakların topluluk bankalarına ve özellikle sürdürülebilir bir modele sahip PCU gibi kredi birliklerine kayması, belki de bankacılığın nasıl işlediğini yeniden düşünmenin, temel kontrol mekanizmalarını işletmenin ve tasarruflarımızı kendi küçük işletmelerimizi büyütmek amacıyla fonlamak üzere kullanmanın ilk adımları olabilir. Açık olan şu ki, büyük , karışık finansal yapılardaki bozukluklar insanları alternatifleri düşünmeye itmektedir.

Eyaletler  tarafından sahip olunan banka fikrine olan ilgi de artmakta.  North Dakota tarafından işletilen tek eyelet  sahipli banka, uzun ömürlü oluşu sebebiyle diğer  eyaletler tarafından riski azaltmak ve yerel ekonomiyi dengelemek için bir alternatif olarak giderek daha fazla ilgi çekmekte. 2009 yılında yaşanan tüm sorunlarda, 1919 yılında yasal olarak kurulup populist bir hareket tarafından yürütülen saygıdeğer kuruluş asla dengesini kaybetmemiş veya büyük kurumlar tarafından ele geçirilme riskini yaşamamış. Aksine rekor kâr elde etmiş.

Sağlam finansal dayanaklara sahip topluluklar yaratmak üzere ticari faaliyetlerin yeterli düzeyde yeniden yerelleştirilmesi, finansal kaos ortamından çıkış için gerçek bir pozitif değişim yaratılabilir.

 

Yazının orjinal adresi: http://www.wholelifemagazine.com/blog/?p=1017