çev: hira doğrul
Çok çeşitli ölçeklerde ekolojik su sistemleri tasarlayan Art Ludwig’in benimsediği ekolojik tasarım
ilkeleri kulaklara küpe mahiyetinde
Ekolojik bir tasarım yapmak için bu ilkeleri takip edebilirsiniz:
*) Piyasa kültürünü aş: Doğayla uyumlu yaşamanın önündeki esas engeller teknik ya da ekonomik değil, kültürel engellerdir… Yaptıklarımızın çoğunu ekonomik ya da toplumsal açıdan anlamlı oldukları için değil, toplumumuz bunları inanıp benimsediği için yapmaktayız. Doğru yaşam biçiminin ne olduğuna işaret eden kültür istekleri belirler ve toplumun büyük kısmını dar kalıplar içinde tutar. Örneğin Batı’da, kültür en az iktisat kadar “ekonomik uygunluk”a neyin karşılık geldiğini belirier.
Peki kültürü ne belirler? Amerikan kültürünün büyük kısmı piyasa güçleri tarafından şekillendirilir. Keyif ve huzurla yaşamaya yönelik tasarımlar kârı azamiye çıkarmaya yönelik tasarımlardan son derece farklı olacaktır. Başarının ölçütü olarak “ne kadar çok şeye sahip olduğunu” değil de “elindekinin kıymetini ne kadar bildiğini ve ne kadar tadını çıkardığını” koyduğunuzda çok daha gerçekçi ve ruhu besleyici bir yaklaşım sergileriz.
Kalplerimizdeki boşluk eşyalarla doldurulamaz; ancak kendimizi ve diğerlerini ne kadar sevdiğimizle doldurulabilir.
*) Doğanın sunduğu örnekleri takip et: Doğal sistemler hep bütünle dinamik bir denge halindedir. El değmemiş yaban ortamlara düzenli ziyaretlerde bulunmak doğal sistemleri bize hatırlatır, onlarla olan bağlantımızı derinleştirir ve kültürel çılgınlık akımlarına karşı bize sağlam bir dayanak sunarlar. Doğal sistemler yapay olanlardan çok daha karmaşık ve zariftir.
*) Olabildiğince az müdahale et: Duruma uygun en basit çözümü seç ve bunu olabilecek en iyi şekilde uygula. Ne kadar çok parça (bileşen) varsa bakım işinin o denli arttığını unutma.
*) Unutma, Bağlam Her şeydir: Bir tasarımın “iyi” olup olmadığını belirlemek için bağlamın bilinmesi gerekir. Evrensel çözümler yoktur. Farklı bağlamlarda optimum çözüme ulaşmak için benimsenebilecek yaklaşımlar ve örüntüler vardır. Doğa her bir soruna farklı çözümler üretir; asla kendini tekrar etmez. Ağacın her bir dalı o duruma en uygun düşen kendine has şekle sahiptir.
Ekolojik tasarımlarda bağlam en üst sırada gelir. Hangi durumda olursa olsun en yüksek etkinlik, aletin gücünün eldeki işe tam denk gelmesiyle elde edilir. Aşırı güç kullanımı toplumumuzdaki en üzücü atık kaynağıdır. Kolay işler için basit aletlerin kullanılmasıyla kaynakların korunması yaklaşımı daha karmaşık meselelere de uygulanabilir.
Aletin gücü ile yapılacak işi akıllıca denkleştirmek daha sağlıklıdır, daha ucuza gelir, etraf üzerinde daha az etki yaratır ve daha eğlencelidir.
*) Tünel vizyonunu geride bırak: Küresel ama ayrıntıcı bir bakışla tasarım yap. Piyasa ekonomisi, çok dar bir parametre setinden sürekli daha fazla performans elde etmek üzere her gün katlanarak artan miktarda para ve kaynak kullanan tünel vizyonunu destekler. Oysa bu parametrelerin her biri adım adım tükenmektedir.
*)Kaynakları olabildiğince az ve etkin kullan: Fosil yakıtlar ve elektrik, tüketici ile enerji kaynağı arasındaki ilişkiyi muğlaklaştırdı. Bir kablo parçası kimsenin farkına varmayacağı bir şekilde, sessiz sedasız inanılmaz miktarlarda enerjiyi oradan oraya taşıyabiliyor. Bu durum enerjiyle kurduğumuz ilişkide kantarın topuzunun feci şekilde kaçmasına yol açtı.
Kullandığımız tedarik ve atık sistemlerinin gizlenmesi için muazzam miktarda enerji ve beceri kullanılıyor. Bazı şeylerin bu şekilde gizlenmesi bir “bilgisizlik” hali yaratıyor ve ahlaki sistemlerimiz eleştirel bilgiden yoksun kalıyor. Tüketimin sürekli artmasıyla birileri çılgınca cebini doldururken, geri kalanlar ve gelecek kuşaklar hep kaybediyor.
Doğal tasarımlar enerji kullanımında olabildiğince ılımlı ve bilinçli olmak için çaba harcar.
*) Ne çok az ne çok fazla, yettiği kadar: Gönüllü yoksulluk modern hayatın en berbat aşırılıklarına karşı bir set çeker. Cep dolu olduğundaysa, tüm bu aşırılıklar sadece isteme mesafesindedir.
Yoksunluk engelleyicidir, aşırılıksa zehirleyici ve denge bozucu. Çoğu durumda optimum büyüme tam yeterli gelen kaynaklardan doğar. Bu olgu beslenmeden duygusal ihtiyaçlara ve ulusal ekonomilere çok geniş bir yelpaze için geçerlidir.
Çevreci tüketim hiç kuşkusuz ekolojinin mahvoluşunu yavaşlatacaktır… Daha az tüketmek ise çok daha etkili bir adımdır. Ekolojik tasarımda en iyisi şudur:
Duruma uygun en basit çözümü seç ve bunu olabilecek en iyi şekilde uygula.
Piyasa ekonomileri ise hep bunun tersini uygular: en maliyetli ve en çok kaynak tüketecek çözümleri seçer, ki kâr en üst noktaya çıksın.
*) Kullanıcıların farkındalığını ve yaratıcılığını pekiştir: Doğal çözümler bağlam merkezli olduğundan, bir soruna karşı neyin nasıl yapılacağı o sorunla karşılaşan kişilere kalmıştır. Doğal çözümler kullanıcıların katılımına dayalıdır ve bu sayede günümüzün yaygın uygulamalarından farklı olarak olabildiğince ahmaklıktan muaftır.
Ekolojik tasarımlar yerel koşullara gayet hâkim olan bölge insanlarının akılcı çözümleri hayata geçirmelerini öncelikli hedef görür. İşte ekolojik tasarımları bu denli etkin kılan kullanıcılar ile tasarım arasındaki karşılıklı etkileşimdir.
Doğal yaşam ortamlarında çok kısa sürede geri bildirimlerin alınabilmesi ekolojik yaşamı hem mecbur kılar hem de ödüllendirir. Ödül genellikle daha iyi performans, daha düşük maliyet ve farkındalıkların sürekli artması biçimlerinde gelir.
Ilımlı kapasiteye sahip sistemleri kurmak daha kolay ve daha az maliyetlidir; dahası sistemin kapasite sınırlarına varıldığının geri bildirimi hemen gelir. Bu da kullanıcılara kaynakları korumaya yönelik faydalı alışkanlıklar kazandırır.
*) Gerçek ilerleme sağla: Genellikle “ilerleme” denilen şeyler sorunların mekansal veya zamansal olarak ötelenmesinden ibarettir. Gerçek ilerleme sorunları hakikaten çözer.
yazının orjinal adresi: http://oasisdesign.net/design/principles.htm (ayrıca yazarın Water Storage adlı kitabından faydalanılmıştır).
Güzel özetmiş. Nereden?
emrecim, en altta yazıyor ya..