Bir Sayfa Seçin

Haiti: Afet Yönetiminde Hayati Bir Araç Olarak Permakültür
Cory Brennan | Pazartesi, 31 Ocak 2011
Orjinal metin
Çeviri: İlknur Urkun

Ocak 2009’da deprem Haiti’yi vurduğunda Permakültür Loncası’ndan (the Permaculture Guild) Cory Brennan Florida eyaletinin Miami şehrindeki Küçük Haiti mahallesinde bir permakültür kursu vermekteydi. Cory en acil ihtiyaçları tespit ederek 6 permakültürcü ve sürdürülebilirlik uzmanının depremin hemen ardından Port Au Prince’e ulaşmalarını sağladı. Bu onların hikayesi.

Yeni kurulmuş bir dış tuvaletin üstünde oturan çocuklar (fotoğraf: Cory Brennan)

Olay yerinden raporları edindikten sonra yaşamsal tehdit yaratan temel şeylerin su ve sağlık koşulları olduğunu belirledik. Depremden önce şehrin su ya da kanalizasyon sistemi yoktu ve suyla bulaşan hastalıklar yeni bir sorun değildi ama depremden sonraki karmaşada risk tehlikeye dönüşmüştü. Bazı bölgelerde neredeyse hiçbir kaynağa ulaşamayabileceğimizi ve kurtarma ekiplerinin buralara daha haftalarca ulaşamayabileceğini biliyorduk. İnsan atıkları ve filtrelenmemiş su konusunda permakültürün yerel kaynakları kullanan ve diğerlerinin sahip olmadığı çözümleri vardı.

 

Oraya Ulaşmak

 

 

Port Au Prince havaalanı, deprem bölgesine yakın tek uluslararası havaalanı askeri ve kurtarma uçakları dışında her şeye kapalıydı. Deprem bölgesine giden diğer yollar ise, mesela Dominik Cumhuriyeti’nden gelen yol belirsizdi- yolların birçoğu depremde hasar görmüştü. Ekiplerin Gönüllü Scientoloji Rahipleri Kilisesi afete müdahale örgütünün düzenlediği uçak seferleriyle Port Au Prince’e uçmaları ve Gönüllü Rahipler kampında konaklamalarını ayarladım. Ekiplerin büyük hastaneler, UNICEF, ABD ordusu, ACTED ve diğer önemli örgütlerle kısa sürede ilişkiye girmesi ile her şey yolunda gitti. Ekibin özelleşmiş becerilerine hepsinin ihtiyacı vardı.

Amaç düşük teknolojili sürdürülebilir çözümleri oraya hızlıca ulaştırarak hayat kurtarırken hem Haitililer hem de STÖ’lerle uzun vadeli tasarım projeleri için ilerde geliştirilebilecek ilişkiler kurulmasıydı.

Bölgeye ulaşan ilk ekip, dünyanın her yerindeki köylerde düşük teknoloji ve kum, plastik şişeler ve kumaş gibi yerelde bulunabilir malzemelerle su filtre etme yöntemlerini öğretmek üzerine uzmanlaşmış kâr amacı gütmeyen bir örgüt olan Doğayı İyileştiren Doğa’dan (naturehealingnature.org) Mark Illian ve Monika Cikhart oldu. (Daha teknolojik yöntemler için www.naturehealingnature.org/resource_pages/pictograms/1_kaf_construction…) İkinci dalga ise Avrupa festivallerinde bir kerede 30,000 kişilik kompost tuvaletler kurmuş olan Portekizli bir permakültürcü ve sağlık koşulları uzmanı Rodrigo Silva; Avusturyalı başka bir kompost tuvalet uzmanı Nicole-Klaesener Metzner ve Salt Lake City’den bir sistem mühendisi ve sürdürülebilir sağlık koşulları uzmanı Andrew Larsen’den oluşuyordu.

 

Su

 

 

Doğayı İyileştiren Doğa’nın “su takımı” hemen işe koyulup insanlara sularını nasıl filtreleyeceklerini gösterdi. Sağlık koşulları ekibi ile birlikte ama gerektiğinde tek başlarına da çalıştılar ve ihtiyacın en çok olduğu yerlere seyahat ettiler. Çünkü su filtreleme Haiti’de geleneksel bir sorundu ve eğitim çalışmaları büyük bir hayat kurtarma potansiyeli taşıyordu- dizanteri ve diğer suyla bulaşan hastalıklardan ölüm oranı, özellikle çocuklarda, depremden önce de çok yüksekti. Temiz su sağlanmasına yardım etmenin yanı sıra günlerdir duş alamamış olan sağlık personeli gibi kurtarma ekipleri için duşlar kurdular, fon ve kaynaklara sahip örgütlerle Haitililerin ilişki kurmasına yardımcı oldular, acil gıda ve su dağıtımı düzenlediler ve Haitililerin en sürdürülebilir şekilde tekrar kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için ne gerekiyorsa yaptılar.

 

Sağlık koşulları

 

 

Depremden sağ kurtulan birçok kişi yaralıydı, uzuvlarını kaybetmişti ya da derme çatma hastanelerdeki kötü koşullar nedeniyle ölmek üzereydi. Bölgedeki bütün hastaneler zarar görmüştü ve hizmetler derme çatma çadırlarda oracıkta uydurulmuş araçlarla veriliyordu. Yeterince doktor yoktu, bu yüzden hiç tıp geçmişi ya da deneyimi olmayan kurtarma çalışanları cerrahlara asistan olarak veriliyordu. Ortalık o kadar karışıktı ki idrak etmek çok güç.

Sağlık koşulları ekibinin ilk büyük projesi koşulların neredeyse kontrolden çıkmış olduğu Port Au Prince devlet hastanesiydi. Hastanenin çevresi içinde insan dışkısından vücut parçalarına, iğnelerden zehirli maddelere kadar her şeyin bulunduğu çöp yığınları ile çevriliydi. Tuvaletler tıkanmış, kirli ve kullanılamaz haldeydi. Ekibimiz alanın nasıl temizleneceğine karar verdi ve çöpü toplayacak kamyonlar ayarladı (o sırada kamyona koyacak yakıtı bırakın kamyonu bulmak bile çok zordu), uygun bertaraf sistemleri kurdu ve Haitililere çöp alanlarını temizletmek için para temin ederek hastaları tedavi etmek için çadırların kurulacağı temiz alanlar yarattı. Bu çalışmalar sonucunda alanda yapılan denetlemede hastanenin çevresinde neredeyse hiç çöp bulunamadı. Bunun birçok hayat ve uzvun kurtarılmasına katkısı olduğu kesin.

Bir sonraki hedefleri yakındaki bir kampta sağlık koşullarını iyileştirmekti. Malzeme eksikliği çok büyük bir engeldi- buralarda neredeyse hiç ahşap ya da organik madde bulunmuyordu. Bulabildikleri kargo paletleri ve diğer şeyleri kullanarak doğaçlama çözümler buldular. İlk hedefleri insan dışkısını suyu kirletmeyecek şekilde izole etmekti. Bu süreçte Haitililere kompost tuvalet inşa etmeyi öğrettiler ve vetiver (Kâbe samanı) ve bambu gibi (ikisi de Haiti’de zaten yetişen bitkiler) hızlı büyüyen bitkiler kullanarak nasıl organik madde yaratılabileceğini araştırtırdılar. Bu arada aşırı ihtiyaç nedeniyle gıda ve su dağıtımına yardım ettiler ve ihtiyaç duyulan her işe koştular. ABD ordusuyla birlikte kuyuları denetlediler, kurtarma işçilerine kendi kamplarında güvenli tuvaletler kurmayı öğrettiler, duşlar inşa ettiler ve UNICEF’le birlikte yetimhanelerdeki sağlık koşullarını denetlediler. Kurtarma işçilerinden gelen geribildirimler ekiplerimizin becerilerinin çok değerli olduğunu, permakültürcüleri ve düşük teknolojili sürdürülebilir çözümleri her afet bölgesinde görmek istediklerini belirtiyordu.

Sistemler oturdukça Rodrigo Port Au Prince’de geri dönüşüm çalışmaları başlatılması için örgütlenmeye ve toplantılara katılmaya başladı. Buradaki çöp yığınları inanılmaz- kurtarma çalışmaları için gönderilen milyonlarca plastik su şişesi, karton, çadır malzemesi vb. Nicole bir STÖ için çalışmaya başladı ve kamplardan birinde çardak tuvalet kullanılmasını sağladı. Andrew Cite Soleil şehrindeki Sevgi Ver (www.givelove.org) projesi ile iletişim kurdu ve Joe Jenkins, Rodrigo ve diğer humanure (insan gübresi) uzmanlarından oluşan bir ekiple 2,500 kişilik bir kamp için kompost tuvalet sistemi inşasına yardım etti. Miami’nin Küçük Haiti mahallesindeki Permakültür Tasarım Kursu öğrencilerinden Paule Jacques bağlantısı olduğu Haiti Çevre Bakanı Jean Ked Neptune’e projeyi anlattı ve o da permakültürcülerle Haitili STÖ’leri bir araya getirerek, sürdürülebilir gıda üretimi, su ve atık yönetimi çalıştayları ile eğitimcilerin eğitilmesini sağladı.

Rodrigo gerçek bir kahraman, Haiti’de bulunduğu sürece ardı ardına gönüllü çalışmalar yaptı. Bir yıldır Haiti’nin her yerinde kompost tuvaletler inşa ediyor, geri dönüşüm üzerine çalışıyor, gıda ile atığı ilişkilendiriyor. Son projeleri Port Au Prince’deki bir kampta 2,000 çocuk için kompost tuvalet yapımı ve givelove.org ve one-truck.org ortak projesi olan Dominik Cumhuriyeti sınırına yakın Tilory EcoSan için umumi tuvaletlerin yapımı yer alıyor. Haitili arkadaşı Jean Lucho’nun büyük yardımı dokunuyor.

 

Permakültür Eğitimi

 

 

Mayıs 2010’da projeleri ve Port Au Prince’deki durumu değerlendirmek ve Jean Ked ile buluşmak için Haiti’ye gittim. Haitililere permakültür eğitimi verilmesinin çok önemli olduğunu hissettim ve Haiti Çevre Bakanı ile yardımcısını Güney Dakota’daki Pine Ridge Reservation’daki Permakültür Tasarım Kursu’na göndermek için maddi kaynak bulmayı başardım. Su havzaları, ekonomi ve zarar görmüş peyzaj bakımından benzer koşullara sahip olması nedeniyle Pine Ridge’in bu iş için çok uygun olduğunu düşündük. Haiti’ye döndüğünden bu yana Ked daha istikrarlı bir yerel ekonomi yaratılmasını sağlayacak ve zarar görmüş arazileri iyileştirecek bir vermikompost (solucan kompostu) projesi başlattı ve köy ölçeğinde permakültür projeleri yapmayı planlıyor.

Fransızca ve Kreyo dillerini bilen becerikli bir permakültürcü olan Hunter Heaivilin de Jean Ked ile iletişime geçti ve sağlık koşulları ve permakültür kursları vererek yüzlerce Haitilinin yaşamını etkiledi. O da Rodrigo gibi masrafları karşılandığı sürece gönüllü çalışmaya kendini adamış.

Proje ile kurduğumuz bağlantılar sayesinde ülkenin çeşitli yerlerindeki birkaç permakültür kaynağını ilişkilendirebildik ve böylece enerji alışverişi sağladık. Şu anda Haiti’de permakültüre dair ne varsa içeren bir veritabanı oluşturulmasına yardımcı oluyoruz ki daha yararlı bağlantılar kurulabilsin. Veri tabanı hakkında daha fazla bilgi için, Olivia Jeanne ile iletişime geçebilirsiniz: oj@veya.org.

 

Fırsatlar

 

 

Haiti’de permakültür yönünden pek çok fırsat var- Port Au Prince’in yamaçları üç kız kardeşin Haiti’ye özgü biçimi – mısır, güvercin nohudu ve kabak ya da kavun- ve çeşitli aromatik bitki ve sebzelerle dolu. Ayrıca birçok mango ve neem (yalancı tesbih) ağacı ile mangosteen (kraliçe meyvesi), noni (yaşam meyvesi), sursop, moringa ve benzeri, katma değeri yüksek gıdalar gördük. Çok dağlık bir bölge olduğu için Haiti’de mikroklima çok çeşitli ve toprak olan her yerde tropikal ya da yarı tropikal her şey yetişiyor. Haitililer zaten düşük teknolojili çözümlere alışkınlar ve eğer bir şey iş görüyorsa kullanımı tabana hızla yayılıyor.

Kırsal kesimde evler Orta Amerika’daki geleneksel “quincha mejorada” evlerine benziyor -ağaç dalları ve topraktan yapılıyor- ve hem hava koşullarına hem de depreme dayanıklı. Eğer dallar yerine bambu kullanılırsa bu tür evler sürdürülebilir olur ve daha kolay inşa edilir. Doğru toprak sıvalarla Port Au Prince’de popüler olan betonarme evlere benzemeleri sağlanabilir.

Geniş çaplı yeniden ormanlaştırma ve erozyon kontrolü hayati önemdedir – bir zamanlar Haiti Karayiplerin ekmek sepetiydi ve birçok başka ülkeye de gıda gönderiyordu. Şu anda ise gıdasının büyük bölümünü ithal ediyor ve ağaç kesimleri ile topraklarını fakirleştirmeye devam ediyor. Birçok yeniden ormanlaştırma projesi tasarım sürecinde insan sistemleri göz ardı edildiği için başarısız oldu. Dikilen ormanların devamlılığı için ekonomik çözümlerin tasarıma dâhil edilmesi gerekir. Afette fırsat vardır çünkü afetten sonra sistemler tekrar inşa edilebilir ve bu sürdürülebilir bir şekilde yapılabilir.

Şu anda sürdürülebilir insan sistemlerini (finansal ve toplumsal permakültür, gıdada, suda, barınakta ve enerjide kendine yeterlilik) içeren bir yeniden ormanlaştırma projesinin planlama aşamasındayız ve diğer projelerle bağlantılar kurmak ve işbirliği yapmak istiyoruz. Yapılacak çok iş var ama yapacak da çok el var. Belki de beni en çok etkileyen şey karşılaştığım iyimserlikti. Haitililerin çektikleri acılara rağmen, koşullarını iyileştirmek için bir şans verildiğinde ilgi ve hevesleri su yüzüne çıkıyordu.

Şu anda odaklandığımız iş koleranın düşük teknolojili yöntemlerle ve ucuz ya da bedava kaynaklarla (örneğin ellerin yıkanması, patojenleri öldüren kompost tuvaletler, sabun yemişleri ve diğer temizleyici bitkilerle) engellenmesi ve tedavisi konusunda eğitimi yaygınlaştırmak. Bağışta bulunarak bu yolculuğu mümkün kılan herkese müteşekkiriz- bağışlarınız birçok hayat kurtardı ve kurtarmaya devam ediyor.

 

Bağışlar

 

 

Vergiden düşülebilir bağışlarınızı iki şekilde yapabilirsiniz: çeklerini ‘Earth Learning’e ödenmek üzere Permaculture Haiti Fund 8201 SW 99 Court, Miami, FL 33173, USA adresine gönderebilir ya da internet üzerinden bağış yapabilirsiniz: www.permacultureguild.us/category/donate/

 

Cory Brennan Los Angeles bölgesinde toplumsal adalet ve insan hakları alanında 20 yıl çalışmış bir permakültür tasarımcısıdır. Güney Dakota’da Ridge Lakota Reservation’da permakültür dersleri vermiş ve Oglala-Lakota Kültürel ve Çevresel Yeniden Canlandırma Girişimi ile birlikte bir sürdürülebilirlik ve dayanıklılık projesi düzenlemektedir. Uzmanlık ve ilgi alanları gıda ormancılığı, topluluk oluşturma ve finansal permakültürdür.

Çardak tuvaletler çok basittir: çok derin olmayan, genellikle 1m derinliğinde bir kuyunun üzerine, ortası delik bir beton plaka yerleştirilir. Her kullanımdan sonra toprak ve kül atılarak atıklar verimli komposta dönüştürülür. Çukur dolduğunda beton plaka kaldırılır ve başka bir çukurun üzerine konur ve eski çukura bir ağaç dikilir.