MEVSİMİ UZATMAK
Soğuk Camekânı Sanatı
Yazan: Vera Greutink-Ichova (çev: hira d.)
İki çocuklu dört kişilik bir aileyiz, mümkün mertebe bahçemizden gelen taze gıdaları yemeye gayret ediyoruz. Arka bahçemizde minik bir yenilebilir bahçemiz ve de evimizden beş km. uzaklıkta, bisikletle yirmi dakikada gidilen (organik uygulamalarla bakılan, yükseltilmiş yataklarla donatılmış, sürülmeyen) bir arazimiz var. Prensip gereği dondurucu kullanmıyoruz, şahsen konserve yapmaktan hiç haz etmiyorum; dolayısıyla bu arazide hasat dönemini uzatabilmenin basit bir yöntemini bulmak durumundaydık. Sera yapmak seçeneklerden biriydi ama ciddi bir yatırım olmasının yanı sıra, uzun süreliğine evimizden uzak kalacağımız yaz ayları boyunca her gün sulanması gerekecekti. Dahası barbarca saldırılara da açık olacaktı.
Derken dostlarımızdan biri yatak odası pencerelerini çift camlı pencerelerle değiştirdi ve istersek eski camları alabileceğimizi söyledi – soğuk camekânı için mükemmeldiler. Pencereler123 cmx77 cm.di ve elimizde bundan iki tane vardı, böylece soğuk camekânının ebatları belli oldu: 154 santime x 123 santim. Bir sonraki adım olarak bizim buradaki bıçkıhaneye gittik ve Douglas incirinden bir çift kereste aldık. Bölgemizde kesilmişti, dolayısıyla da buraların havasına gayet dayanıklıydı, sonuç itibariyle herhangi bir muameleden geçmesine gerek yoktu. Ahşabın içindeki ekinlerle yakın akraba olması önemli bir konuydu.
Soğuk camekânlarının çoğu bayağı sığ yapılır -ör. önden 18 cm. ve arkası 23 cm- ki bu yükseklik kışlık salata sebzeleri için gayet yeterlidir. Ancak biz camekânı bütün bir yıl boyunca ve daha boylu sebzeler için kullanmak istediğimizden, ön tarafın 25 cmve arka tarafın yaklaşık 50 cm. olmasına karar verdik. Daha sonra pencereleri menteşeyle camekânın arka tarafına menteşeledik, böylece kolaylıkla destekli şekilde açık durabileceklerdi. Kışlık salata bitkilerinin çoğu brassica ailesine [lahana, karnabahar, turp, hardal… – çv.] mensup olduğundan ve bizim kumluk toprağımızda kök uruna maruz kaldıklarından, camekânı bahçenin üç farklı noktasında dönüşümlü olarak kullanmaya karar verdik. Camekânların oturacağı yerleri de kiremitle döşedik, böylece camekân doğrudan toprağa temas etmeyecek ve ahşabın çürümesine engel olacaktık.
Bahar
Soğuk camekânımızı ilk olarak Mayıs ayında, camekânı bayağı gübreli bir zemine koyarak kullanmaya başladık. Her pencerede bir tane olacak şekilde iki kavun bitkisi ektik. Ayrıca camekânın arka kısmına fesleğen ve bibergiller de ektik. Kavunu samanla malçladık. Araziye her gittiğimizde camekânı havalandırdık; sıcaklar bastırınca bir camı sürekli açık bıraktık.
İdeali gündüz açık bırakıp gece kapatmaktı ama arazide yaşamadığımızdan bu mümkün olmadı.
Yaz
Sıcaklar iyice yükselince camları çıkardık, kavunlar camekânın dışına taşarak büyüdü.
Bu noktada birkaç haftalığına seyahate çıktık, ama bol malçlı bitkiler başlarının çaresine bakabildi. Geri döndüğümüzde (Ağustos sonuydu) kavunlar olmuştu ve toplanmayı bekliyordu. Sadece iki kök bile bayağı bir leziz meyve sunmuştu. Bitki başına ortalama altı meyve aldık; ancak meyveler genelde ufak kalmıştı, ataları kadar büyümediler.
Eylül’ün başında kavun bitkileri köklendi, samanlar kompost yığınına götürüldü. Daha sonra kısa geniş hatlara kışlık salata sebzeleri ekildi (ideali Eylül ortası). Roka, hindiba, mibuna, hardal, pakchoi, shungiku gibi “kes yeniden gelsin” mantığıyla büyüyen (ör. yerden3 cm. yükseklikten keskin bir bıçakla kesilir ve yeniden büyümeye bırakılır) bitkiler seçtik. Bunlardan bir kısmını (salatalık mısır, hindiba, roka) koruma gerekmeksizin kış şartlarına dayanabildikleri için dışarı ektik; ama bunlar camekândaki bitkiler kadar sık hasat edilemez ve dışarının zorlu koşulları nedeniyle o kadar lezzetli olamazlar.
Sonbahar
Hava soğumaya başladığında (Ekim’in sonu veya Kasım’ın başı) pencereleri yeniden taktık. Çok az bakım gerektiriyordu: kışın bitkiler neredeyse hiç sulama istemiyor ve etrafta çok az zararlı mevcut. Kasım’da bir ara yaprakları ilk kez kesebiliriz ve hasat bu şekilde kış boyunca devam eder.
Kış
Camekândaki salatalar dışarıda yetişen yeşilliklerle birlikte -güneş ışığının çok azaldığından bitkilerin büyümesinin durduğu yılbaşı dönemi hariç- hemen her hafta salatalık malzeme almamızı sağlıyor.
Taze salatalık malzeme kışın göbeğinde araziye gitmemiz için bahane yaratıyor. Bu sayede yılın en soğuk aylarında araziyle ilgileniyoruz, sıcaklar başladığında panik halinde çalışmaya başlamak durumunda kalmıyoruz. Salata toplamaya geldiğimizde biraz ot yolma, biraz malçlama yapmak ilkbaharda bütün yatakların ekim ve dikime aşağı yukarı hazır hale gelmesini sağlıyor.
İlkbahar
Sıcaklık yükselmeye başlayınca camekândaki bitkiler tohuma kaçmaya başlıyor. Boş yerler artık turpgiller, havuç, marul gibi erkenci bitkilerin ekimi için kullanılıyor. Mayıs’ta camekân yeni bir yere taşınıyor ve yeni bir döngü başlıyor.
Düşük teknolojili bir alet olarak soğuk camekânı hem son derece etkin hem de ne yetiştirdiğiniz ve bunu ne zaman hasat ettiğinizle ilgili olasılıkları ciddi şekilde zenginleştirebiliyor.
Bu yazı Permaculture Magazine dergisinin 59. sayısında (İlkbahar 2009) yer almıştır.