Bir Sayfa Seçin

Kentsel Permakültür Yerleşimleri – Jude Hobbs

(Çeviri: Emre Rona)

Verimliliği ve sürdürülebilirliği artırmak için mülkiyetinizi nasıl tasarlayacağınızı hiç düşündünüz mü? Permakültür, ister büyük bir arazide veya ufak bir şehir parselinde yaşayın, sürdürülebilirliği hayatınızın tüm alanlarına uygulayabilmeniz için gerekli pratik, yaratıcı ve pozitif teknikleri –su hasadı, bahçecilik, yerel faaliyetlerin desteklenmesi gibi – sistematik olarak sunan bir tür bilimdir.

Permakültür kavramı, 1970’lerin başlarında Tazmanya ile Avustralya’da Bill Mollison ve David Holmgren tarafından başlatılmış bir taban hareketi ile oluşmuştur. Doğadaki örüntüleri gözlemleyerek, kalıcı tarım ve kültür sistemleri oluşturacak bir strateji geliştirdiler. Permakültür, hayatın her alanında, kaynakların bilinçli ve sürdürülebilir kullanımı sayesinde daha kalıcı bir kültür yaratmanın yollarını sunan, bütüncül bir tasarım yöntemi olarak tanımlanır.  Suyun, toprağın, bitkilerin, insanların, hayvanların, barınakların, teknolojilerin ve toplulukların itinayla bütünleştirilmesi yoluyla ‘resmin tamamına’ bakar. Amaç, küçük ölçekli, enerji etkini kırsal ve kentsel yerleşimler tasarlamaktır.

Bill Mollison, 1990’da ‘Perma-kültür: Sürdürülebilir Gelecek için Pratik bir Kılavuz’ u [* Perma-culture: A Practical Guide for a Sustainable Future (Island Press)] yazdı. Permakültürün hayata geçirilmesi için gerekli tekniklerin anlatıldığı bu kapsamlı kılavuzda Bill Mollison, “Permakültür tasarımı, kavramsal, maddi ve stratejik bileşenlerin bütün hayat biçimlerinin hayrına işleyen bir örüntü içinde biraraya getirildiği bir sistemdir” diyor. Sonrasında Bill Mollison ve Reny Slay’in yazdığı “Permakültüre Giriş” kitabı ise daha rahat okunabilen bir kitap. İlkeler ve bileşenler iki kitapta da kitapta açıkça tanımlanmış. Bu ilkeleri iyi anlamak, zaman zaman başa çıkılması zor olan tasarım sürecinde kılavuzluk edecektir. Araziyi ve içindekileri okuyarak, gözlemleyerek ve kaydederek (alan analizi) ve dahil etmek istediğiniz bileşenleri tanımlayarak (ihtiyaç değerlendirmesi), neye ne zaman ve nerede öncelik vereceğinizi görebilirsiniz. Permakültür, sorunları çözümlere, kısıtlamaları da kaynaklara dönüştürür ve arazinin her bileşenine azami işlev kazandırır.

İlk adım çok basittir – yağmur, güneş, rüzgar ve don örüntülerini dört mevsim boyunca gözlemlemek. Yağmur mevsiminde su, toprak üzerinde nasıl akıyor; yağmur hendekleri, göletler ve çatıdan su toplama sistemleri için potansiyel nedir? Elinizdeki araziyi tanıdıktan sonra çözümler bulabilir, para ve zaman elverdiğince uygulamaya başlayabilirsiniz.

Arazinizde uygulanabilecek Permakültür Teknikleri

Permakültürün en önemli ilkelerinden biri, suyu toprakta mümkün olduğu kadar uzun bir süre tutmaktır. Toprak ve ağaçlar, aynı zamanda göletler, yağmur hendekleri, tanklar ve variller, suyu tutan harika süngerlerdir. Örnek olarak, çatımdan akan yağmur suyunu saklamanın en sevdiğim yollarından biri şarap varilleri kullanmaktır. Bolca şarap üretilen bir ülkede yaşadığımdan, eskimiş meşe variller bulmak çok kolay. Çatı oluğundan akan suyu, aşağıya yerleştirdiğim bir varilin içine yönlendiriyorum, varilin alt kısmına yandan bir musluk, tepesine de yandan bir taşma oluğu açıyorum. Bu sayede kullanıma hazır bir su kaynağı elde ediyorum, varil dolduğu zaman da fazla suyu bir yağmur hendeğine veya “fırtına suyu sistemine” yönlendirmiş oluyorum. Artık birçok şehirde yağmur suyunun değerlendirilmesi politikaları gözden geçiriliyor, yağmur hendekleri, göletler ve sulak alan filtre sistemlerinden su elde etme yöntemleri araştırılıyor. Fırtına yağmurunu tahliye etme masraflarından kısmak üzere yağmur suyu tutma yöntemleri destekleniyor, hatta krediler veriliyor.

Küçük bir gölet de çok işlevli bir kentsel kaynaktır. Göletler sulama, hayvanların su içmesi, su ürünleri, yangın kontrolü ve güneş ışığının yansıtılması için kullanılabilir; ayrıca hayvanlar için çit görevi görebilir, su kuşlarına barınak sağlayabilir ve düşüncelere dalacak sessiz, sakin bir yer olabilirler. Sürdürülebilirliği göz ardı etmeden, tek bir unsura mümkün olduğunca çok işlev kazandırmak, başarılı bir tasarımın anahtarıdır.

Güneş, yaz boyunca evinizi kavuruyor mu? Evin güneybatı yönüne kışın yaprak döken bitkiler dikilirse yaz güneşi engellenmiş, ama kış güneşinin geçmesine izin verilmiş olur. Ya da bitkilerin büyümesini, evin ısınmasını engelleyen güçlü rüzgarlarla karşı karşıya iseniz, rüzgar kırıcılar ile soğuk havanın yukarıya ve dışarıya taşınmasını sağlayabilirsiniz. Bu çalıçitler veya rüzgarkıranlar, ağaçların, çalıların, zemin örtülerinin, sarmaşıkların ve şifalı otların dikilmesiyle oluşturulacak çok işlevli bitki birliklerinin yaratılmasının başka bir yoludur. Arazinin ve tarlaların sınırlarında ve/veya dere kenarlarında oluşturulacak böyle ekim alanları suyun korunmasını ve erozyonun azaltılmasını sağlar, ayrıca ek gelir getirir ve yararlı böcekler ile yaban hayat için doğal yaşam alanı oluşturur.

Don yaşanan ceplerin farkedilmesi, hangi bitkinin nereye dikilmemesi gerektiğiyle ilgili erken uyarı sağlar. Permakültür, ister ‘kontrol edebileceğiniz’ koşul olsun,  isterse de sel ve yangın gibi dış etkenler olsun, arazinizin her bölümüne el atar.

Permakültür sadece toprağı değil, evinizi de (0. Mıntıka) ele alır. Bir yapı inşa ederken güneşin izlediği yolu göz önünde bulundurun, geri dönüştürülmüş veya saman balyası, kerpiç gibi yerel malzemeler kullanın. Varolan evinizin yalıtımı nasıl? Uygun teknoloji, işletim sisteminizin bir parçası mı? Çevresel olarak güvenli ürünler mi kullanıyorsunuz? Öndönüşüm/geridönüşüm yapıyor musunuz? Ambalajsız ürün satın alıyor ve Toplum Destekli Tarım veya çiftçi pazarları aracılığıyla yerel organik çiftçiliği destekliyor musunuz? Sürdürülebilirliği evinize taşımak için yapabileceğiniz diğer şeyleri bir düşünün.

Bir permakültür sisteminde, verimlilik açısından sürdürülebilirliğin elde edilmesi için “göreli konumlandırma” çok önemlidir, bu konumlandırma 1’den 5’e ‘Mıntıka’lar ile tanımlanır. Yapılması gereken herşeyin yapılması için hiçbir zaman yeterli zaman yok gibidir. Eğer en sık ziyaret edilecek bölgeleri eve en yakın yerlere konumlandırırsak (1. Mıntıka), o zaman daha az yürür ve zamandan tasarruf ederiz.

Evinizin güney duvarına eklenmiş, yazın da gölgelik sağlayacak sarmaşıklarla kaplı (kivi ya da üzüm gibi) bir sera yapmayı düşünebilirsiniz. Köyde ya da şehirde, evinizin hemen yanıbaşında meyve sebze gibi şeyler yetiştirmek, hem zamandan tasarruf etmenizi sağlar hem de yıl boyu güzel bir manzara sunar. Örnek olarak, mutfak kapınızın hemen dışına yerleştireceğiniz bir yeşillik bahçesi, hem yemeklik salata hem de yemeklerinizi tatlandıracak çeşitli otlar sağlar. Mutfak bahçesini bir bileşen olarak düşünün. Bu bileşene mümkün olduğu kadar çok işlev kazandırın. Şifalı ot bahçesine frenk soğanı, maydanoz, kişniş, mercanköşk, kekik, ve tadı güzel olan, faydalı böcekleri de kendine çekebilecek diğer bitkileri ekebilirsiniz. Bunların yanı sıra güzel kokulu çiçekler ekebilir, oturup dinlenebileceğiniz bir bankı, ve/veya kuş havuzunu da eski ağaç kütükleri ve geri dönüştürülmüş teneke çöp kovalarından yapabilirsiniz.

Evimizin yanındaki yenebilir bitki peyzajından başka örnekler de verebilirim. Daha büyük ağaçlar tarafından korunan bir noktada bir incir ağacı, bunun dibinde de çok yıllık çiçekler ve otlar. Çileklerin üzerinde yaban mersinleri, sebze bahçesinin kenarında bir sıra halindeler ve başka bir çok yıllık çiçek ve ot bahçesiyle sınırı oluşturuyorlar. Bu bölgede çok verimli ‘buz’ şeftalisi ve ‘İtalyan’ eriği var. Kısmen gölge halindeki büyük bahçemde yaban mersinleri, dağ çileği (rubus parviflorus), kırmızı yaban mersini, çilek, hanımeli, elma ağacı, orman gülleri, eğreltiotu, küpeçiçeği ve vahşi sümbül yetişiyor, kocaman bir ceviz ağacının gölgesinde bile gayet iyiler. Kuşları çeken birçok bitkinin yanı sıra bodur meyve ağaçları da tüm bahçeye yayılmış durumdalar.

Evden, 2. Mıntıka’ya doğru uzaklaştıkça, daha büyükçe bir sebze bahçesi, küçük ev hayvanları, bodur meyce ağaçları, bazı yapılar ve küçük göletler tasarlanabilir. Bu bölgeye bir sera da eklenebilir. Geçen gün bir arkadaşımın bahçesinde kendi yaptığı serayı ziyaret ettim. Esas yapı için geri dönüştürülmüş ahşap, çatı için metal ve yalıtım için de komşunun bahçesindeki samanları kullanmış, ısıyı korumak için büyük, 200 litrelik su dolu varilleri kuzey duvarına dizmişti. Bu yapı sayesinde kışın biberlerini dondan koruyabilmiş.

Kentsel yerleşimlere tavuk ve tavşanları da dahil etmek şu aralar rağbet görmekte. Bahçe için gübre, kendimiz için de proteine sahip olmak insanın kendine güvenini artırıyor. Ben, küçük kızım bir köpek almak için tutturduğu sıralarda tavşan beslemeye başladım. Daha sessiz ve daha az ilgi isteyen bir hayvan almaya karar verdik, böylece tavşanları olan bir arkadaşımızı ziyaret ettik. Gabrielle, bu tüylü ve yumuşak hayvanlara anında aşık oldu ve köpeği de hemen unuttu. Şimdi, on dört yıl sonra bile tavşanlar hala permakültür sistemimizin bir parçası olarak duruyorlar.

3. Mıntıka, ticari tarım ürünleri, yem bitkileri, daha büyük bir meyve bahçesi, fidanlık ve rüzgarkıranlara ayrılır. 4. Mıntıka ise yaban hasadı ve yakıt amaçlı orman ve meralardan oluşuyor. Ayrıca her mıntıkaya vahşi yaşamı artıracak ve toprağı zenginleştirecek bitkiler, rüzgarkıranlar ve su toplama alanları serpiştirilebilir. Çoğunlukla bütün mıntıkalar birbirleriyle kesişirler. 5. Mıntıka ise ekilmemiş vahşi yaşam koruma alanlarıdır.

Sürdürülebilir uygulamalarda eldeki biyolojik kaynaklar, enerjinin sisteme giriş ve çıkışını dengeleyerek bu kaynakları korumak için kullanılabilir. Başlangıç aşamalarında üzerinde iyi düşünülüp şekillendirilmiş bir yönetim, uzun vadeli bir yatırım olarak gelişecektir. Bunu başarmak için kullanılabilecek kaynaklar arasında hayvan gübresi, malç ve kompost için yaprak ve diğer bitki artıkları, yakıt için ağaçlar, vahşi yaşamı zenginleştirecek budama yığınları, toprakta azot sabitleyecek zemin örtüsü bitkileri, böcekler ve kökler için toprağı eşeleyecek ve gübreleyecek tavuk veya domuz ‘traktörleri’, ve çok başarılı sümüklü böcek avcıları olan Hint koşucu ördeklerini sayabiliriz.

Bir mikroklima ile diğeri arasında kalan bölge ‘kenar’ olarak adlandırılır. Bu, permakültürde çeşitliliği ve istikrarı destekleyen iyi faydalanılmış bir ilkedir. Bir orman kıyısı veya dere boyunca neler yetiştiğini düşünürsek, çok çeşitli böcek, hayvan ve bitki yaşamı görürüz.

Banliyölerde yaşayanlarımız, şehir parklarına meyve ağaçları ve mümkün olan her yere ağaç dikilmesini destekleyebiliriz. Ayrıca topluluk bahçeleri, bisiklet yolları, toplu taşıma ve alışveriş merkezlerinin merkezsizleştirilmesi için girişimler, kentsel gelişme için önemlidir. Şehir planlamasında yer alın ve yeni evlerin [kuzey yarımkürede] güneye bakması ve gerekli teknolojiye sahip olması için uğraşın. Apartmanlarda yaşayanlar balkonları ve pencere eşiklerini ot ve yeşillik yetiştirmek için kullanabilirler. Kendi kendine yeterliliğe geçiş için birçok heyecan verici yol vardır. Banliyö yerleşimleri için Toby Hemenway’in Gaia’nın Bahçesi: Ev Ölçeğinde Permakültür [Gaia’s Garden: A Guide to Home-Scale Permaculture] isimli kitap mükemmel bir kaynaktır.

Permakültürde ekonomik, siyasi ve toplumsal unsurların yanı sıra topluluk ağları [iletişimi/örgütlenmesi] de göz önünde bulundurulur. Komşularla işbirliği yapmak, mal ve emek için takas sistemi oluşturmak, yerel ticaretin desteklenmesi ve siyasi etkinliklere dahil olmak, sürdürülebilirliği sağlamanın bazı yollarıdır. Permakültürün etik temeli, dünyanın gözetilmesi, insanın gözetilmesine ve de ürün, bilgi ve zaman fazlasının paylaşımına dayanır.

Her permakültür alanı en az içinde yaşayanlar kadar benzersizdir. Her çevrede ve her kültürde kullanılabilecek çeşitli teknikler ve yöntemler olacaktır.

Bill Mollison çoğunlukla şu sözlerle anımsanır: “Eğer dünyanın sorunlarını çözmek için yola çıktıysanız, bir gün bahçıvan olacaksınız. Eğer bahçıvan olmak için yola çıktıysanız, bir gün dünyanın sorunlarını çözmeye çalıştığınızı göreceksiniz.”

Jude Hoobs, 1982 yılından beri kentsel ve kırsal yerleşimler için çevresel tasarım çözümleri sunan bir bahçe mühendisi, permakültür tasarımcısı ve eğitmenidir. ‘Çok İşlevli Çalıçitler için Kılavuz’un [A Guide to Multi-Functional Hedgerows] yazarı olan Jude, Eugene, Oregon’da bir orman bahçesi yetiştirmekte ve Batı’da 15 yıldır permakültür dersleri ve atölye çalışmaları düzenlemektedir.

hobbsj@enf.org adresinden kendisine ulaşılabilir.